Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik ve Arif Yesari, Cumhuriyet Meyhanesi
Sait Faik ve Arif Yesari, Cumhuriyet Meyhanesi

(23 Kasım 1906 – 11 Mayıs 1954)  Zincirlikuyu Mezarlığı

Çehov tarzı durum öyküsünün Türk edebiyatındaki en önemli temsilcilerinden biri olan Sait Faik, 1906 yılında Adapazarı’nda dünyaya geldi. Gerçek ismi Mehmet Sait’tir. Babası Mehmet Faik Abasıyanık, kereste, ceviz kütüğü üzerine iş yapan bir tüccardı. Dedesi Sait Ağa’nın Adapazarı’ndaki kahvesi, aydın kişilerin toplantı yerdi. Annesi Makbule Hanım, Adapazarı’nın ileri gelenlerinden Hacı Rıza Bey’in kızıydı.
İlköğrenimini Adapazarı Rehber-i Terakki Mektebi’nde yaptı. İki yıl Adapazarı İdadisinde öğrenim gördü. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ailesi İstanbul’a yerleşince İstanbul Sultanisi ‘ne girdi. Onuncu sınıfta bir öğretmene yapılan şaka yüzünden sınıfı dağıtılınca Bursa Erkek Lisesi’ne geçti, 1928’de buradan mezun oldu. Bir süre Edebiyat Fakültesi’nde okudu.
Babasının isteği üzerine ekonomi tahsili için İsviçre’ye gitti. 15 gün sonra Fransa’ya geçti. Üç yıl orada yaşadı. Geri dönünce, aile mesleği olarak ticaretle uğraştıysa da başarılı olamadı. Fransa’dan döndükten sonra kısa bir müddet Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı.
Ömrünü, bazen Şişli’de Bulgar Çarşısı’ndaki apartmanında, çoğu zaman da Burgaz Ada’daki köşklerinde annesi ile geçirdi.
1939 yılında babasının ölümü üzerine yazmayı bıraktı. Maddi güçlük çeken annesiyle birlikte Burgazada’daki evinde yaşamaya başladı. 1940 yılında “Şahmerdan” adlı kitabı kitabını yayımladı. Bu kitapta bulunan bir öykü nedeniyle Sıkıyönetim Mahkemesi’nce yargılanmıştı. Beraatına kadar “Medar-ı Muaşeret Motoru” adlı kitabı da toplatıldı.
1946 yılında kendisine siroz teşhisi konulana kadar yazmaya devam etti. Hastalığının kendisinde meydana getirdiği duygusallık olgunluk dönemi yazılarında etkili olmuştu. Bir süre sonra yazmaya yeniden başladı. 1951 yılında yazdığı “Kayıp Aranıyor” adlı kitabı toplatıldı.
1953 yılında Amerika’daki “Mark Twain” derneğine fahri üye seçildi. Hiç evlenmedi.
Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Kumpanya, Havuz Başı, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk, Mahkeme Kapısı, Açık Hava Oteli, Müthiş Bir Tren önemli eserleridir. Medarı Maişet Motoru (ikinci baskısı Birtakım İnsanlar adıyla basılmıştır.), Kayıp Aranıyor isimli romanları; Şimdi Sevişme Vakti, Bir Masa, Kırmızı Yeşil, Marikula Doğur, Mektup, O ve Ben, Yeis isimli şiir kitapları vardır.
İçki, uykusuzluk, bohem hayatı 1938’den itibaren sağlığını etkiledi. 1948’de hastalığına siroz teşhisi kondu. Tedavi için Paris’e gider. 1951 yılında geri döner. 5 Mayıs 1954’te bir kriz geçirdi. Yemek borusunun kanaması sebebiyle Marmara Kliniği’ne yatırıldı. Altı gün komada kaldı. İstanbul’da 11 Mayıs 1954 Salı günü sirozdan yaşamını yitirdi. Cenaze namazı Şişli Camii’nde kılındı. Annesi “Sait Faik Hikâye Ödülü” oluşturdu. 1963 yılında annesinin ölümünden sonra Burgazada’daki evi “Sait Faik Müzesi” haline getirildi. Vasiyeti gereğince eserleri Darüşşafaka Derneği’ne bırakıldı.
Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’nda E adasındadır.

Okumaya devam...  Dadaloğlu

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*