Atatürk’ü Sevmek Bile Akıl Zeka İşidir

Atatürk’ü sevmek bile akıl ve zeka işidir ve Atatürk’ü sevmek için de insanda bir kalp olması gerek. Sevgili Aziz Sancar hoca sadece büyük bir bilim adamı değil büyük bir yürek olduğunu ve ancak zeki bir insanın yapacağını ve kalbinin büyüklüğünü aldığı Nobel ödülünü Ata’sına hediye ederek ve Atatürk’ünü severek göstermiştir.

Bilim demek bile Atatürk demektir aslında ve ödülüm ancak senin yanında durur demiştir. Atatürk bir toplumu kurtarmanın sadece savaş ile olmayacağını yetmeyeceğini şöyle ifade eder,  yaverinin kazandık her şey bitti Paşam demesi üzerine “çocuk asıl her şey şimdi başlıyor” demişti, yani cehaletin varlığına karşı.
Chuck Hagel önceki Abd savunma bakanı tam bir Atatürk hayranı idi ve Fidel Castro gibi idealleri için hayatını vermiş kendi halkının lideri birinin bile baş ucu kitabı Atatürk’ün hayatı, o kadar çok kişiyi örnek verebilirim ki hepsi Atatürk hayranı. sevgili Aziz hocaya hepimiz hayran olduk başarısının ve mütevazi yaşamına o ise Atatürk hayranı. Atatürk cepheye bir sandıkla seyahat ediyordu ve askere “çocuk bu sandığa dikkat et” diyordu o sandık kitaplarıyla doluydu silah mermi değildi ve Ata cephede bile aşkı sevgiyi unutmuyordu mektup yazıyordu, O sıradan dünyanın en sıra dışı olanıydı.
Mustafa Kemal bir kişi olmaktan 1915 Çanakkale savaşından sonra çıkmıştır artık bir idea olmuştur. Çanakkale savaşından dönen gaziler kulaktan kulağa Mustafa Kemal adını yaydılar kulaktan kulağa, Ata 19 mayısta Ata Anadolu’ya geçtiğinde zaten onun kim olduğunu  en ücradaki Anadolu halkı biliyordu, bir halkı arkasına o imkanlar ile almak ancak bir liderin ruhu ile olur, liderlik eline güç geçince değil sevilerek bir halkı toplumu Atatürk olacaksa ya da ilham almış ise kurtararak halkı kazanılarak olunur ve sadece halkını düşünür, Ata tüm ülkesinin insanını hiç sahip olamadığı evlatlarına benzetir ve hep çocuk diye o yüzden hitap eder. Atatürk doğa ana gibidir kış biter bahar ile yeniden uyanır. Yeni bir nesil ve kuşak gelir, genç Atatürk’le yeniden karşılaşır. Atatürk sevmek köhne düşüncenin ürünü putlaştırmak değil ideasını yaşamak yaşatmaktır takip etmektir, biz onun kadar değil o bizi çok sevdi.
Ata’mın resmini yorumlayalım, Ata’nın vücut dili oturuşu bakışı Kendine güvenen, son derece kendinden emin,mağrur. Bu duruşunun en büyük sebeplerinden biri yaptıklarıdır,güçlüyüm ama yanımdaki kadına değil tüm dünyaya karşı güçlüyüm ama onu dansa kaldırmak için izin isterim duruşu, O diğer insanlar gibi biri bacak bacağın üstüne atınca atılanlardan değil. Smokini ve Oxfort tipi ayakkabısı 30’ların makosen şıklığını yansıtıyor(bildiğimiz Ata’nın modelleri kendisinin çizdiği)yani bugün giydikleri milyarlık olup ama üstlerinde emanet duran kıyafetler gibi değil bakışı için poz vermesine gerek yok, bugün ki makinalar gibi yüze odaklanan makinalar olsaydı tüm kalabalığın içinde ilk onun yüzüne bakışlarına odaklanırdı otomatik netleme yüzü keskin zekasını ortaya koyduğu gibi gözlerinde nefret değil güçlüyüm ama sevgi doluyum ifadesini her zamanki gibi görüyoruz, Ata gözlerini neden hiç kaçırmıyor tüm objektiflere hep baktığı gibi bakıyor düşündük mü? çünkü bakışlar gözler iç dünyasını gösteriyor bunu o biliyor. Yanındaki küçük hanım şık gece elbisesi içinde ilk kez giymiş gibi şaşkın değil şimdi olda kesin Ata’ile selfie yapardı ama sanki mutluluktan gözleri gülüyor ve ellerini koyacak yer bulamamış, karşısındaki kişi muhtemelen yabancı ev sahibi ama oda rahat gözüküyor. Ata’ya mağrur güçlü dedik ama belki bir gün önce tarlasını öküzü ile süren bir çiftçi ile tarlada yere bağdaş kurmuş sigarasını tüttürüyordu yani kendini çok iyi biliyordu, O bizden biriydi O Türk’tü, O arap çöllerine sadece askerlerinin başında savaşmak için gitmiştir. Bir ülkeyi kurtarmak için askerlerinin önünde bir siperden diğer bir siperin üstüne korkusuzca atılarak böyle oturulur ve Atatürk olmak için sadece Atatürk doğmak gerekir.
Atatürk Devrimleri ve yaşam, Atatürk devrimleri bir millet için kıyafet gibidir Atatürk devrimleri yüz yıllardır Türklerin üstüne uymayan yakışmayan kıyafetlerin yerine özüne dönme ve yakışan uyan kıyafeti giymesidir, Osmanlıdaki hangi ölçü, hangi yaşam biçimi Türklere uygundu ki, arap alfabesi mi?! Adı üstünde zaten arapların alfabesi oysa UYGUR adını alan ve uygarlık bir devlet kurmuş bir milletin evlatlarıyız, Uygur yani uygar denmesinin bir sebebi vardır hatta Uygurca adı verilen ve tarihteki ilk yazılardan birini ilk kullanan milletlerden biriyiz Türk milleti olarak. Bakalım Osmanlı’daki giyim kuşam mı bize Türklere uygundu?! Sarık, fes, çarşaf, çarık bizim Türk kültürünün bir ürünümü, Atatürk geçmişi ile gurur duyardı Sofya’da militeri ateşe iken davet edildiği bir baloya ecdadının giydiği Akıncı Yeniçeri kıyafeti ile gitti mesele geçmişi kötülemek değil gerçekleri görmektir, mesela Atilla Avrupa’yı feth ettiğinde avrupa da ilk kez neredeyse ehlileştirilmiş atı ve ilk örsü üzengiyi gördü avrupada yaşayan halklar, ilk kez yelek giyen erkekleri gördüler, ayağa giyilen potini gördüler, kadınları at üstünde gördüler yani benim soyumun yaşam tarzına sonradan bin yıl geriye gitmiş bir halka yeniden Atatürk devrimler ile verilen şey Türklerin özüne dönüşten başka bir şey değildir.
Türklerin İslam dinini kabul etmeden önceki yaşamlarına dair İranlı bir seyyahın bir anektodu var “şu kafir Türkler çok enteresan bir millet, kadınlar ile erkekler aynı işi yapıyor kadınlarda ata binip savaşıyor erkeğin yanında, bir de Türk olmayanları bile kendi dillerini yani Türkçe konuşanları kendilerinden bilip aralarına alıyorlar” bunun üstüne bir söz var mı! Atatürk Misaki Milli sınırları içinde yaşayanlara Türk demiş ve misaki milli sınırlarını vatan olarak nitelemiştir, bugün tüm yaşananların temelinde hali hazırda yaşanan da Laik Demokratik Atatürk Cumhuriyet’ine karşı olup mücadele buna yöneliktir, Mustafa Kemal Atatürk bir devlet ve kuruluş felsefesi ortaya koymuş ve adına Türkiye Cumhuriyeti denmiştir, bugün Britanya bin yıl savaşları ve yüz yıl savaşları yaşayarak kurucu felsefeye ulaşmıştır keza Abd demokrasisi kurucu felsefesine dayanarak ayakta kalacağını çok iyi bildiği için 1787 yapılan bir anayasadan tek madde çıkartmıyorsa, yine 1789 da Fransız ihtilali ile Cumhuriyet olan Fransa Napolyon’un kontrolsüz ihtirası ile imparatorluğa dönüşmüş ama Waterloo muharebesini ülkesine yaşatmış ama Fransızlar yine kurucu felsefesine Cumhuriyete dönmüştür. Bugün yaşananlara rağmen ve ülkemizde 1938 den beri yaşananları göz önüne alırsa Büyük Önder 2038’de de ışıl ışıl ışıkları yanan Güzel Anıtkabir’inde odasının kapısının karşısındaki küçük pencereden hala Ay Yıldızlı Al bayrağını görecektir. Soruya son cevap, devrimler ve devrimlerle getirilenler yenilikten de öte zaten genetiğinde Türklerin hak ettiği ilim, bilim, yaşam felsefesi üretim bağımsızlık ve yurt severliktir bunları öğrenmesi gereken bir millet değil bunları başkalarına öğreten bir millet olduğunu hatırlatmaktı, tıpkı Atatürk bağımsızlığının diğer mazlum milletlerce örnek aldığı gibi.Atatürk felsefesi 1938 de durmasaydı bugün parmakla gösterilen bir millet olacaktık ama şimdi yine parmakla gösterilen bir millet olduk ama farkını siz bulun.
Yaşasın Ulu Önder ATATÜRK

Okumaya devam...  Kalbe Sevgi Yüklemek

Dr.Taşkın Sarıkaya

Kaynak:https://taskinsarikaya.wordpress.com/2016/08/04/ataturku-sevmek-bile-akil-zeka-isidir/

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*