
Prenses Yoza:
Geceler ayaza çekiyor,
ciğerime işliyor soğuk.
Gittin gideli, perişanım.
Merak bu ya,
yatağında yalnız mısın?
Otomo Sakanoe Hanım:
Hep ‘Gelirim’ der,
Sonra da gelmezdin.
Bu kez ‘Gelmem’ dedin,
oturdum bekliyorum.
Demek seni çözüyorum.
Mansey:
Şu kısacık ömrümü
bir şeye benzetecek olsam,
tıpkı o tekne gibi derdim,
sabah limandan geçip giden
ardında hiçbir iz bırakmadan.
Yukon Hanım:
Unutuldum diye
yakındığım yok.
Benim ah etmem,
yalan yeminlerinden.
Ki Tomonori:
Irmak boylarında,
sumercimekleri nasıl büyür
suya sezdirmeden usulca,
sevdam öyle büyür
sana sezdirmeden sessizce.
Sey Şonagon:
Terk edilmek
alınyazım,
anlıyorum.
Anlamayan
gözyaşlarım.
Kiyohara Fukayabu:
Gün ağardı ağaracak,
akşam oyalanıyor hala.
Mevsim, yağmur mevsimi.
Ay, hangi bulutun
bağrında konaklar şimdi?
Ki Tsurayuki:
Şafakla gitmene
diyeceğim yok.
İçime oturan,
gece yarısı
ayrılman.
Mibu Tadamine:
Irmak yosunları kapılıp akıntıya
nasıl kökünden sökülüp sürüklenirse,
öyle kapıldım sürükleniyorum
nazlı bir güzelin dümen suyunda,
kapıldım kasırgalarına gidiyorum.
Saygyo:
Gün ağarmış, yapraklar
derin bir sessizliğe bürünmüş,
yelkenleri suya indirmiş rüzgar,
gece bitimi iki sevgili sanki,
söz tükenmiş, aşk sütliman.
Horikava Hanım:
Hep sevecek mi beni?
Yüreğini okuyamıyorum ki!
Bu sabah kafam karışık,
Siyah saçlarım gibi
darmadağınık.
Ryokan:
Çekip giderken bu dünyadan
Sana ne armağan alsam
giderayak gönlün olsun diye?
Gökçe çiçeklerini mi ilkyazın,
yaz boyu öten guguk kuşlarını mı,
sarı yapraklarını mı sonbaharın?
Kaynak:listekitap.com
İlk yorum yapan olun