
Kınalı Tavuk, çok büyük bir çiftlikte yaşıyordu. Çiftlikte birçok hayvan vardı. Horoz, kedi, köpek, ördek, inek, at birlikte yaşıyorlardı.
Çiftlikte her hayvanın bir görevi vardı: İnek süt verirdi. Horoz sabahları erkenden herkesi uyandırırdı. Kınalı Tavuk ve arkadaşları da taze yumurta verirlerdi.
Eşek yük taşırdı. Köpek çiftliği beklerdi. Ördek yumurta verirdi. At ulaşım için kullanılırdı.
Çiftlik sahibinin kızı Nazlı yumurtayı çok severdi. Her sabah kümesten yumurtaları toplardı. Bir sabah Nazlı yine kümese gitti. Yumurtaları almak için tavuklara yaklaştı. Tam bu sırada bir ses duydu. Kulaklarına inanamadı. Kümeste kimse yoktu. Peki kim konuşuyordu? Tavuklara biraz daha yaklaştı. Sesleri daha iyi duyabiliyordu. Sesler yumurtalardan geliyordu. Kınalı Tavuk’un yumurtası:
– Bak yine Nazlı geldi. Büyümek için bizi yemesi gerektiğini biliyor. Her sabah bir yumurta yiyor, dedi. Diğer yumurta:
– Evet dostum. Çocukların ve büyüklerin bizi yemesi şart. Çocuklar yumurta yemezse boyları uzamaz. Kemikleri de güçlenmez. Zayıf ve güçsüz olurlar. Yeterince kuvvetli olamazlar. Koşup oynayamazlar. Hemen yorulurlar. Kınalı Tavuk’un yumurtası arkadaşlarını onayladı:
– Haklısın. İçimizde bir çok vitamin var. Bizi yemezlerse dengeli beslenemezler. Çilli yumurta da konuşmaya katıldı.
– İnsanlar bizi sadece kahvaltıda tüketmez. Pasta börek yaparken kullanırlar. Bizi sebzelerle birlikte kullanıp çeşitli yemekler yaparlar.
Yumurtaların konuşmaları Nazlı’nın çok hoşuna gitti.
Yumurtaları dikkatle yerinden aldı, sepete koydu.
İlk yorum yapan olun