İki ördekle bir kaplumbağa

Sazlı bir gölde iki ördekle bir kaplumbağa yaşıyordu. Dostluk içinde geçinip gidiyorlardı. Dayanılmaz sıcaklardan mı, başka bir şeyden mi, gölün suyu çekiliverdı. Ördek susuz olur mu, onlar da çeilip gideceklerdi kuru gölden. Gitmeden kaplumbağaya uğradılar.

– Hoşça kal sevgili dostumuz, görüyorsun göl kurudu, toprak yarıldı. Burada kalmamız olanaksız. Sulak yerlere gideceğiz….

Kaplumbağa :

– Beni bırakıp nerelere gidersiniz ? Bilmez misiniz, susuz yerlerde ben de yaşayamam ! Anca beraber, kanca beraber, beni de götürün, dedi.

Ördekler kaplumbağayı çok seviyorlar ya, hiç duraksamadan :

‘’ Olur ! ‘’ dediler. Ama kaplumbağayı nasıl taşıyacaklardı ? Onlar uçabilirlerdi, kaplumbağa uçamazdı. Düşündüler taşındılar, şöyle bir yol buldular :

İkimiz bir çubuğun iki ucundan tutarız. Sen de çubuğun ortasından ağzınla tutarsın, geçip gideriz. Sakın çevreden duyduğun sözlerin etkisinde kalıp konuşmaya kalkma ! dediler.

Ördekler, kaplumbağayı da alıp havada yükseldiler. Bu acyip kuşu görenler :

– Aaa, aaa !… İki ördek bir kaplumbağayı çöpe takmış götürüyor !…diye alay ettiler.

Kaplumbağa bu sözleri işitince dilini tutamadı :

– Gözleriniz kör olsun ! diye bağırdı.

Tabii, ağzını açar açmaz yere düştü, parça parça oldu.

Okumaya devam...  Kaplumbağa, fare ve karga

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*