
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük Ayı Tombik’in okul vakti gelmiş. Annesi onu ormanda bulunan okula yazdırmış. Ama Tombik Ayı okula gitmeyi hiç mi hiç istemiyormuş. O ormanda gezmeyi, oyun oynamayı istiyormuş. O sabah annesi onu okula gitmesi için erkenden kaldırmış. Kahvaltısını yaptırmış ve kapıdan uğurlamış. Tombik Ayı okul yerine ormanda gezmeye karar vermiş. Ormandaki arkadaşları sincap ile tavşan da onun hatalı olduğunu söyleseler de Tombik Ayı kimseleri dinlememiş ve gezinmeye başlamış. Çok yorulmuş. “Aaa… şurada bir park var ve banklar konmuş. Biraz oturayım, keyfime bakayım.” demiş. Ama bütün banklarda bir yazı asılıymış. Tombik ayı okula gitmediği için yazıları okuyamıyormuş.
Bankalar da BOYALIDIR SAKIN OTURMAYIN! yazıyormuş. Peki Tombik Ayının başına ne geldi?… diye çocuklara düşünme payı bırakılır. Üstü başı boyanan tombik ayı hatasını geç anlamış. O sırada okuldan öğrenciler dağılıp evlerine dönüyorlarmış. Okul arkadaşları, Tombik Ayıyı boyanmış bir şekilde görünce çok gülmüşler. Tombik ayı çok üzülmüş. Ağlaya ağlaya evinin yolunu tutmuş. Tombik ayının annesi, yavrusunun hâlini görünce: “Bak sevgili yavrucuğum, okula gitseydin bütün bunlar başına gelmezdi. Bana söz ver bakalım. Okula gideceksin değil mi?” demiş. Tombik Ayı pişman olarak annesinden özür dilemiş. Ertesi sabah okula en erken Tombik Ayı gitmiş. Çünkü öğrenmesi gereken daha çok şeyler varmış.
İlk yorum yapan olun