
Gecenin siyahı gündüzün beyazını örterken saatler sana doğru yol alıyordu artık! saatler seni bana getirirken ellerini ve gözlerini tutacağım için kalbim bir çocuğun en çok istediği hediyeyi aldığı andaki kadar mutlu olacak mıydı acaba? Kalbime bunu bir kez daha soracağım bir şehir bir gece ve sen!
Şehrin ışıkları kar taneleri gibi yüzünü göstermeye başladı, içinden geçeceğim parkın içinde bir şarap fıçısında yıllanmış şarap gibi yaz geceleri ateş böcekleri ile flört eden kışın ise kardan gelinlik giyen sokak lambaları loş ama gamzeli bir yüz gibi ve en güzel yeri seninle ilk kez bir birimizi tanımadan kalbimizin birbirimize getirdiği yeri görüyorum.
Loş ve efkarlı ve de tanık sokak lambaları ışıtırken ıslak çimleri ben seninle yürürken konuştuğumuz anları hatırladım yine ve bu akşamda sen olunca yanımda hatırlamayacağım hiç birini, hiç bir şeyi çünkü sen olacaksın ellerimde, sonra şehrin içinde kaybolacağız tüm tanıdık yüzler silikleşip kaybolacak, duvarlar suluboya tablolar gibi olacak yüzümde, beni öptüğünden kalma rujunun iziyle duvarları bir kez daha boyayacağım.
Akşam geldi beni aldı seni ise bekletiyordu, dar sokaklarda elini sen daha beni görmeden birden tutuverdim, karanlık ve kalabalıklar arasında büyük bir heyecanla ne yaptığımı bilmeden öptüm iki yanağından seni ve sen önde ben arkada seni takip ediyor artık, bir yandan da seni izliyordum siyah elbise çok yakışmış dediğimde hayır bu siyah değil koyu yeşil demiştin, oysa ben gözlerime hakim olamadan sana bakıyordum ki renkler başka bambaşka geliyordu bana, ve arasından geçtiğimiz duvarlar sulu boyanın akması gibiydi artık, yolunu kaybettiğinde sana beni getiren yolu tarif eden adamı anlatıyorsun ateşli ateşli, iyi insan iyi insan diye.
Nihayet yalnızız, sadece biz varız artık, güzel dalgalı saçların şehla gözlerini kapatıyordu, elimle saçlarını aralayıp yüzünde ki güzelliğini tarif etmeye çalışıyorum sana, gece sana yakışıyor yada sen geceyi güzelleştiriyorsun.
Yollar bizi şehrin kalabalık sokaklarında kaybediyor, bir yer arıyoruz bulamıyoruz ama bıkmadan devam ediyoruz, hiç hüzünlü değiliz ama blues dinlemek istiyoruz, sokaklarda gözlerinin içinde gece olup kaybolmak nasıl güzel geliyor ve seni izlemek doyumsuz!
Elin elimin içinde kalbim emin, şehrin içinde kaybolup buluyoruz sonra kendimizi ve artık bir restauran da yemek yiyoruz şimdi, tamda şimdi yeni buluşmak için sözleşmiş iki yeni sevgili gibi sanki burada buluşacağız, bizim için bu gece bir aşk oyunu, kapıdan ayrı ayrı girip yeniden, yeniden buluşuyoruz, ayağa kalkıp her zaman kadınlar geç kalır espirisi de yapıyorsun benim gülme sesimi elinle kapatarak, şehrin en güzel yerinde en güzeli ile yemek yiyip kırmızı şarabın kadehini son kez yudumlayıp artık gece ve seninle ve şehirle yeniden buluşmaya hazır mısın deyip şehrin içinde kayboluyoruz yine yeniden ve gece bizim için hiç bitmeyecek bu gece ve güzelliğinle devam ediyor.
Bu gecenin adı senin adını senin ismini koydum ve güzel bir sonbaharın ilk ayları sana da bu yakışır, sen aşkın ilk baharı ve sesler, siluetler, biz sokaklarda kaybolmuşken soruyorum yine bir çocuğun en çok istediği hediyeyi aldığında ki gibi sevinçli ve mutlu muyum diye? cevabı ben bir çocuğum, ve bir şehri ve de aşkı kaybolarak yaşayacaksın, sevgi de şehir gibi kalabalık duyguları ve her adresi farklıdır. Sevginin tarafı olup, sevgiyi yaşayan şehirler gibi yaşayalım.
Dr.Taşkın Sarıkaya
Kaynak:https://taskinsarikaya.wordpress.com/2016/02/09/bir-sehir-bir-gece-ve-sen/
İlk yorum yapan olun