
Doğada özgürce yaşayan, iyi kalpli ve sevimli bir tavşan varmış. Doğanın güzellikleri arasında gezer ve oynarmış.
Tavşan bir gün kaldığı yerden ayrılıp doğada gezerken bir dağa âşık olmuş. Dağın çimen yeşili gözleri, gök mavisi saçları, toprak gibi kahverengi teni varmış. Tavşan o günden sonra, orada, sevdiği dağın etrafında yaşamış.
Dağı o kadar çok seviyormuş ki vaktin nasıl geçtiğini bile anlayamıyormuş, sadece onunla olmaktan çok mutluymuş. Bir müddet sonra dağın onu önemsemediğinin farkına varmış, ne yaparsa yapsın bir türlü dağ onu fark etmiyormuş. Tavşan buna o kadar üzülmüş ki sessizce dağı terk etmiş ve eski yaşadığı yere geri dönmüş. Kendini yere açtığı bir deliğe kapatmış. Ara sıra dışarı çıkıp karnını doyurur ve açtığı deliğe geri dönermiş. Orada küçücük kalbinde taşıdığı büyük sevgisi ile yaşamış ve ölmüş.
Onun anısına o günden beri tüm tavşanlar yere açtıkları deliklerde yaşarlarmış…
İlk yorum yapan olun