İlk Ben Kutladım Babacığım

Geçtiğimiz gün babalar günüydü.
Yedi yıl öncesini anımsattı bana…

O baba görmemişti, 2 yaşında kaybetmiş babacığını.
Bense bir kız evlada hasrettim…
Yollarımız birleşmişti sanal dünyada.

“Siz gerçek olamazsınız” diyordu canım kızım.
“Ne güzel oluyormuş birine ‘babacım’ diyebilmek” diyordu…

Bir gün gruptan ayrılmıştım. Üzülmüş, geri çağırmıştı beni kızım.
“Bizleri bırakma babacım, seni çok seviyoruz” demişti.
Ve gruptaki diğer üyelerin bilmediği bir sırrını da açıklamıştı bana…
Yavrum, amansız bir hastalığın pençesindeymiş.
Şok olmuştum duyunca…
Yalnızca 25 yaşındaydı kızım…
“Ama siz endişe etmeyin babacığım, kızınız çok güçlü. Bununla da mücadele edecek”
diyor ve ekliyordu…
“Dualarınızı eksik etmeyin babacığım”

Bir gün saatlerce (günlerce, haftalarca değil) onu çevrimiçi göremeyince korkuya kapılmıştım. İş yerinde kendimi iyi hissetmemiş eve gitmiştim.
Ta ki akşam mesajını alınca içim rahatlamıştı.
Bilgisayarında sorun varmış kızımın ve o da çok endişe etmiş
“Babacım merak etmiştir” diye…

Bir başka gün ise kızım mesajlarıma yanıt vermez olmuştu çevrimiçi görüldüğü halde.
Çok üzülmüştüm.
Ona yazdığım, biraz da sitemkâr bir mesajda özetle
“seni kıracak bir şey mi yaptım kızım? ” diye sormuştum.
Şu mesaj geldi kızımdan;

“babacığım, sizden bir şey rica edebilirmiyim? Ben sesinizi, hayır duanızı almak istiyorum. Sabah 04:30 da Amerika’ya gidiyorum, tedavi için… Bu ara sizi üzmemek için belli etmek istemedim ama… Bunun sizi daha çok üzeceğini düşünemedim… Ellerinizden öpüyorum… Telefonla arayabilir miyim, izniniz olursa?”

Böylesine ince ruhlu bir hanım kızdı o.
Kendisinin amansız hastalığını değil, sevdiklerinin üzüleceğini düşünürdü öncelikle…

ABD’de olduğu süre içinde her gün görüştük ve beni en çok etkileyen sözünü de sizlerle paylaşmak isterim;

Bir defasında, ertesi günü babalar günü iken gecenin 12’sinde görüşmüştük…
Çocukçasına “Babacığım, babalar gününü ilk ben kutluyorum…” diyordu.
Sevinç çığlıkları atıyordu melek kızım.
Amansız hastalığını unutmuş, babacığının mutluluğuydu tek düşüncesi…
Ertesi günü de yine aramıştı. Direksiyonda olduğum için eşim konuşmuştu.
Sonra da arabayı park edip ben konuşmuştum…
Halen ilk defa kutlamanın mutluluğunu yaşıyordu yavrum…

Okumaya devam...  Benim Köyüm

Rabbim tüm güzellikleri onun kalbine doldurmuştu sanki…
Ve hepimizden çok severdi onu.

Belki bu yıl da yine ilk kutlayan olabilirdi…
Rabbimin tercihi onu yanına almak olmasaydı.

O anı yine yaşarım…
Hep yaşayacağım…
Senin için hep dua edeceğim…
Yaşadığım sürece.

Kadir Tozlu
18.06.2012

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*